Salı, Temmuz 26, 2016

Bugün ne alırdınız? Ben acılar kadınıyım mı yoksa polyana modu mu?


Hiç en dibe battığınızı hissettiniz mi? Ama bahsettiğim dibe batma sadece maddi değil manevi...

Herkesin kendi çapında sizin yanınızda olmaya çalıştığı anda  siz kalabalıklar içinde yalnız kaldığınız oldu mu?

Peki ya hayal kırıklığı yaşadınız mı?

Yanınızda saydıklarınızın uzakta, uzakta saydıklarınızın en yakınınızda olduğu gerçeğiyle yüzleştiniz mi?

Kan bağınız olanlardan çok can bağınız olanların daha çok sizi önemsediğini gördünüz mü peki?

Gelecek hayalleri kurup kendi kendine gelin güvey olup yere çakıldınız mı?

Salak sepelek adamların belkide iq'ları yarınız  kadar olan insanların sizden  daha iyi yerlerde olduğu isyan ettiniz mi peki?

Ben hepsini dibine kadar yaşadım hala da yaşamaktayım... Her seferinde de bu kadar da olmaz dediğim ne varsa daha da şiddeti artarak yaşıyorum hemde... Bazen tevekkül ederek çokça ağlayarak ara sırada bu da gelir geçer be diye kendimi avutarak geçiyor günlerim.

E pozitif yaşam diyorduk ya, ee mutluyken o çok kolay; paran varsa,işin varsa, seni seven insanlar varsa,aşk hayatın yerindeyse, insanlarla iletişimin yerindeyse en iyi yaşam koçundan daha esaslı tavsiyeler verir herkes. Akıl hocası olur ahkam kesmek kolaylaşır.

Başlıkta ne demiştik polyana mısın acıların kadını mısın tarafını seç:) İkiside değil tabikide. Çünkü hiç bir şey durağan olmadığı gibi mutlulukta sevinçte üzüntüde kederde devamlı değildir.

Asıl zoru dipteyken pozitif yaşamı uygulamak tabi herkes kendi standartlarında... Maddi sorunlar için bir şey demem çok doğru olmaz ama psikolojik olarak çok sağlam sırlarım var:) Gelin canlar anlatayım size:
Bir kere batmaya başladınız mı yukarı çıkmak zorlaşır. Debelendikçe batarsınız,uğraştıkça daha da beter olaylar gelir bulur sizi bunu bilerek yavaş yavaş yüzeye çıkmaya çalışmalısın.
Şunu içtenliğimle söyleyebilirimki hayatta terslikler bir başladı mı stephen king romanlarındaki sürükleyicilik gibi ardı arkası kesilmiyor. Kendimden bir örnekle açıklayım; Başvurduğum bir işten (mühendislikte değil hani marabalıktan hallice olan ücretli öğretmenlik) red aldım, oradaki adam dalga geçer gibi, gibisi fazla direk dalga geçti: " haaha kızım napcan git işini yap olmadı formasyon alda gel hahah" sevgiler amcaya (!). Peki ben ne yaptım; pozitiflik ile ilgili birşey yazıcam sandınız değil mi ? ı ııııııh hayır canikom sinirden ağladım, hep benim başıma geliyor ne bahtsızmışım.. saydım işte bi süre:) sonra sakinleştim ve aklıselim olup her şerde bi hayır olduğunu düşündüğümü sandınız değil mi? ı ıııh yine yanıldınız sinirimden ağladım ve tüüm eskişehiri benzin bitene kadar gezdim. Allahtan depoyu fullememiştim de(doğrusu fulleyememiş olmasın o??) 2 saatte ağlayarak sinirimi attım. Tabi ben öyle sanıyordum. Oradan kafam dağılsın yürüyüş yapayım diye aldım başımı tam gidiyorken samimiyetine inanmadığım ve bu halimle mutlu olacak( işte beni üzenlerin sonu diye gerim gerim gerilecek) biriyle karşılaştım. Ayak üstü vahh vahh tühh tüh sözde üzülmeler ve akıl vermeler bitince "ben alışverişe gidiyorum çantam eskimişteeeeeeeeğ "diye efsane bir cevapla bastı gitti.


Ve ben kendimle kaldım. Dedim napıyorsun Duygu? Allaha şükür aç değilsin (48den 56ya 8 ayda nası yediysem artık!!) açık değilsin. Seni gerçekten seven tek insanı ve tek amacı seni mutlu etmek olan canından çok seven ANNENİ mahvediyorsun. Ve ne için ? Sanki bu dünyada işsiz bir tek benmişimde sadece mahalle baskısı bana yapılıyormuş gibi kahrediyorum kendimi..


Eminim bu satırların bir kısmı size hiçte yabancı gelmemiştir, meslek,olay,zaman,yer farklıdır ama duygular aynıdır. Sende üzülüyorsun yıpratıyorsun kendini.
Hadi kendini düşünmüyorsun orası allahın emri böyle salak saçma bir sebepten elalemin önünde gözlerin dolu dolu japon anime karaktrelerine döndüğünden anlayabiliyoruz da ya seni gerçekten seven o insanı nasıl üzebiliyorsun,sesini yükseltebiliyorsun kaç yıl daha hayattayız belli mi? bırak rızkı veren allahtır eğer vermiyorsa vardır bununda bir sebebi... Nedir bu sebep?  Acı çekmemiz ve bu kotamızı doldurmak mı? Yoksa herşey muhteşem gidip mutluluk kotamızı doldurmak mı?  Gelecek günler daha güzel olacağını umut edip şimdiden bu kotamızı sabırla doldurmaya razıyım ben. E nereden biliyorsun bu günlerin daha beter olmayacağını? Biliyorum çünkü yaratıcının adaletine inanıyorum..

Sizde inanın ve bugünlerin geçeceğini sadece bir süreç olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Sevgiyle kalın,
D.






2 yorum:

  1. "Bu yazııı senin için emmoğlu" dediğini duyar gibiyim be adaşkom! Şuanda mesajına cevap vermiyorum ama burdaki güzel yazın dururken mesajın azcık beklesin.😁� S Seviyorum seni de yazılarını da! 💓�

    YanıtlaSil
  2. Harika bir yazi kalemine saglik��

    YanıtlaSil